Türk şiirinin zirve eserlerinden Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine'nin meramın anlatıldığı ve dibin görüldüğü evrelerden geçilip birdenbire uyanışa ve katarsise geçildiği son perdesinin giriş dizesidir: "Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır?" Ayrılıktan tükenen ruhun var gücüyle bayraklaştığı son kalkışmasıdır, sürgünden ve maddenin araya çektiği setlerden azâde olmuş, kanatlanmış, yedi iklim uzaktaki sürgünden başkentler başkentinin semasına uzanan bir ruhun feryadıdır: "Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır?"
Bu feryatla perdeler kalkar, setler yıkılır. artık "Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır!", kişi benliğini öldürmüş, mezarlardan yükselen baharı görmüştür. Vardır ve birdir. O'nun gözünden Kaf dağının ardındaki başkentler başkentini ve oraya aşk denizini aşarak, ayrılık vadisinden geçerek ulaşabilen o kuşları görmek ruha nasip olmuştur.
Artık O'nun yüzünden başka her şey helâk olacaktır. (28/88)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder